15 Kasım 2013 Cuma

40 – MUTLU ANLAR

Deniz motoru kullananların korkulu rüyası, deniz trafiği zabıtası olan son derece sert ve aksi bir kişiliğe sahip ‘Seyrü-Sefain’ Zeki Bey’di. Liman İdaresi’nin güçlü teknesiyle adalar arasında dolaşıp, motorlu sandalların ruhsat ve ehliyet kontrolünü yaptığında mutlaka eksik bir edevat tespit eder, ceza keserdi. Cezaya itiraz edenlere de arka cebinden çıkardığı yıpranmış gri kaplı bir Seyrü-Sefain (deniz trafiği) kanunu kitapçığında yazılı maddeleri gösterip her zaman haklı çıkmasını bilirdi. Uzaktan trafik motorunu fark edenler, süratle kaçmaya veya büyük bir teknenin arkasına gizlenmeye yeltenirdi. Kontrolden geçen ise cezadan asla kurtulamazdı.

Büyük babam vefat ettikten sonra boş kalan Haydarpaşa’daki kışlık evi, annem satılığa çıkarmıştı. Almaya talip olan bir bakkal, pazarlık için bize kardeşiyle gelmişti. Kardeşi, ‘Seyrü-Sefain’ Zeki Bey çıkmasın mı! Adam, vazifedeyken takındığı korkunç aksi suratını teknesinde bırakmış, kapalı salonda tatlı bir beyefendi oluvermişti.

Binamızı satın aldıktan sonra denizde her daim karşılaştığımızda, hava sert ve dalgalı ise de sandalıma doğru yaklaşarak el sallar ve “Rasgele Viktor Kaptan,” diye iyi dileklerini dile getirirdi.


İşte o zaman, büyükbabamın ölümünden sonra dahi, halen Haydarpaşa’daki evinden beni kolladığı hissine kapılır, beşiğinde okşanan bir bebek gibi mutlu olurdum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder